MIME-Version: 1.0 Content-Location: file:///C:/8E63D879/file8153.htm Content-Transfer-Encoding: quoted-printable Content-Type: text/html; charset="us-ascii"

ZÜMRE TOPLANTISI 1 HAZİRANDA YAPILDI

 

ETBİR Başkanı Önder Ünlüer:

“Sorunlarımıza sahip çıkalım”= ;

İTO Meslek Komitesi zümre toplantısında konuşan ETBİR Başkanı Önder Ünlüer, kırmızı et sektörünün sivil toplum örgütlenmesinin yıllarca eksik kaldığın&#= 305; dile getirerek, sektör temsilcilerine seslendi: “Buradaki birlikteliklerimi= zi devam ettirerek, hatta çoğaltarak sorunlarımıza farklı mecralarda sahip çıkalım.”=

 

İstanbul Ticaret Odası 14 No’lu Kasaplar, Tavukçular Meslek Komitesi Zümre Toplantısı, 1 Haziran 2006 tarihinde İTO Meclis Salonu’nda yapıldı. Başkanlığın= 5; Servet Can’ın yaptığı komitede şu isimler yer alıyor: Önder Ünlüer, Mehmet Karadayı, Hasan Tahsin Akyüz ve Mehmet Yılmaz.

Toplantıya sektör temsilcilerinin yanısıra kamu yetkilileri ve sivil topl= um örgütlerinin temsilcileri katıldılar. Toplantı= da kırmızı et sektörünün içinde bulunduğu durum, Et Üreticileri Sanayi Sitesi, Kasap esnafının içinde bulunduğu zor durum, İstanbul’un kırmızı et tedarik sistemindeki aksaklıklar gibi konular gündeme geldi.

ET Üreticileri Birliği (ETBİR) Başkanı Önder= Ünlüer, İstanbul kırmız&= #305; et tedarik sisteminde yaşana sorunların nasıl ortaya çıktığını geçmişten bug&uum= l;ne anlatırken, ETBİR’in hazırladığı Et Üreticileri Sanayi Sitesi projesinin de geldiği son aşamayı dile getirdi. ETBİ= ;R büyük bir çaba harcadığı projenin hayata geçirilebilmesi için önemli bir noktaya gelindiğ= ;ini belirten Ünlüer, kooperatifle#= 1;me sürecinin tamamlandığını, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nden de gereken sözlerin alındığını ifade etti. Önder Ünlüer sözlerini şu şeki= lde sürdürdü:

 

Önder Ünlüer: Bu zümre toplantısı Kasaplar Odası Yönetim Kurulu’nun talebi ile organize edildi. Kendilerine bu anlamda teşekkür ediyorum. İstanbul’a günde 1.000 ton kırmız&#= 305; et giriyor. Bu, Türkiye’deki tüketimin yüzde 33’ü eder. O nedenle bu sistemin herkes için güz= el işlemesi gerekiyor. Bu noktada sivil toplum örgütlerinin= ne kadar önemli olduğunu görüyoruz. Çünk&u= uml; organizasyonlarını tamamlamış sektörler sorunlarını çok daha kolay aşıp neticeye gidebiliyor. Sorunlarımızın buralara gelmesinin altı= ;nda sektörümüzde sivil toplum örgütlerinin zayıflığı yatmaktadır. Buradaki birlikteliklerimizi devam ettirerek, hatta arttırarak sorunlarımıza farklı mecralarda da sahip çıkalım.

Yine de çok mutluyum; bizleri anlayabilecek, bizimle beraber elini taşın altına koyabilecek merkezi ve yerel yönetim v= ar. Et sektörlerinin sorunlarına inmeyeceğim. Fakat ETBİ= ;R olarak 2 senedir yoğun mücadelesini verdiğimiz İstanbul’daki Kırmızı et tedarik sistemini düzeltmeye yönelik çalışmalarımızd= an bahsetmek istiyorum.

Konunun anlaşılabilir olabilmesi için 10 sene geriye gitmek istiyorum. 10 sene önce İstanbul’a gelen etler iki nokt= ada toplanıyordu. Birincisi Sütlüce’deki mezbaha ve ke= sik eti kontrol istasyonu, ikincisi de Selimiye’deki et istasyonu. Or= aya gidenler etlerini satın alırlardı. Orada rekabet ortam&#= 305; dahilinde fiyat karşılaştırmalı satın alma imkanı olurdu, en önemlisi gecenin bir yarısında etleri kontrol eden görevliler hizmet verirdi. Fakat İstanbul’un değişen şartları bu iki noktanın kapatılmasına neden oldu. Ancak o noktalarda hizmet veren meslektaşlarımız yöneticiler tarafından iki ayrı nokta gösterildi. Biri Güngören’deki et kontrol istasyonu ve Tuzla Aydınlık Köy’deki et istasyonuna yönlendirildi. Ancak bu iki nokta da zamanla sektörün ihtiyaçlarını karşılamakt= an uzaklaştı. Soğuk zincir, mesafe ve kapasite gibi pek çok olumsuzluk içermektedir. Meslektaşlarım= 5;z bu nedenle kendi imkanlarıyla farkl= 5; yerlerde et depoları yaptılar. Yasalarla desteklenerek açılan bu depolar için ciddi yatırımlar yapıldı. Ancak kırmızı et pazarı dağıldı.

Düşünebiliyor musunuz; İstanbul gibi bir yerde etleri kontrol edebilmek mümkün değil. Her ilçede 5-10= et deposu var. Denetlenemediğimiz için üstümü= ;ze kaçak et damgası bile sıçradı. Bir bölümünün şartları yeterli değil, ama bunun yanı sıra işini çok iyi yapanlar ço&= #287;unlukta. Ruhsat almanın gerekleri arasında istenen yapı kullan= 05;m izin belgesi istemesi sektörün önünü bir daha tıkadı. İstanbul gibi büyük bir bölümünün iskansız olduğu bir yerde nasıl olacak da bu izinleri alacaksınız? Belgeyi de alamayınca o kadar yatır= 05;m yaptığınız depolarınız da kaçak ko= numa düştü. Sektöre kimlik kazandırmaya çalışırken geriledik.

Kasapların da sıkıntısı bu olumsuz haberlerin sonunu getirebil= mek için mücadelemizi devam ettirmeliyiz. Dağıtım şartlarının, personelin, etin parçalandığı ortamın standartları olmalı. Kayıt altına alınmalıdır. Bir televizlon kanalında kaçak etle ilgili görüntüleri gösterirken öte tarafta eti sevdiremezsiniz. Bu proje örnek olacaktır. Bu örneğ= in de Avrupa’da örnekleri var. Suyun başında işl= eri halledersek kasap arkadaşım rekabetiyle satın aldığı etle rekabet edebilecek. Satışlarımızı arttırmak ve sektörümüze bir kimlik kazandırmak istiyorsak mutla= ka İstanbul’a gelen etleri kontrole açacağız.<= span style=3D'mso-spacerun:yes'> 

 

 

 

 

 = ;